19.12.2009

Sınıf Süsleri & Doğum Günü Şapkası


Bu işe ilk başladığım yıl fatma öğretmenle birlikte çocuklara palyanço şapkası hazırlamaya karar vermiştik. Bir dergide gördüğümüz o şapkayı hazırlamadan önce bize nekadar zahmet vereceğini tahmin edemedik tabi, işin zor kısmını 35 çocuğa birden hazırlayınca anladık. Ama çocukların o anki mutluluğuna değerdi...
Ben bu yıl doğum günlerinde kulanmak için yeni bir tane hazırladım bu sefer biraz daha kolayına kaçsamda yine çok şık bir şapka oldu
yapım aşamaşarı
1- renkli kartonu sol üst köşeden başlayarak yarım ay şeklinde çizip kesin.
2- tepe kısmı kapanacak şekilde iki ucunu birleştirin. (zımbalarsanız daha sağlam olur)
3- yuvarlak kesilmiş elişi kağıtlarını üzerine smetrik şekilde yapıştırın ( yada benim gibi hazır süsler kullanın)
4- son olarak kenar ve tepe kısmına pelüş yapıştırın


Fatma öğrt. hazırladığı mevsim saati sınıflarınız için 4 mevsim kullanabileceğiniz bir obje.... grup çalışması olarak da yapılabilir

Bu da belirli gün ve haftalar için fatma öğrt. birlikte hazırladığımız pano her özel günlerde üzerindeki beyaz kağıtları değiştirebir şekilde yapıştırdık.. Böylelikle duvara zarar vermeden panodaki konuyu kolayca değişebiliyoruz....

7.11.2009

Temizlik & Ellerim Tombik Tombik



Şarkı:
ellerim tombik tombik, kirlenince ne komik
kirli yüzler sevilmez, güzelliği görünmez.
saçlarımız bakım ister, hele dişler hele dişler.
uzamasın tırnaklar, kirlenmesin kulaklar.
çok koşupta terleme, soğuk sulardan içme
sonra hasta olursun, koşupta doktor bulursun.
doktor gelir odana, iğne yapar koluna
ay ay diye bağırma, koşupta anneni çağırma....


27.10.2009

Allahı Merak Ediyorum?

-Allahı niçin göremiyorum?
-Allah ne kadar büyük?
-Allah nerede?
-Allah nasıl bir varlık?
-Allah neden bir?
-Allah aynı anda bukadar işi nasıl yapıyor?
-Allah meyve yaratmak için neden ağaç yaratıyor?.....

Bir arkadaşım; çocuklara allahı nasıl anlatabiliriz diye sormuş. Bende birkaç detayı sizlerle paylaşmak istedim...çocuklar soyut olanı kavrayamadıkları için hep merak ederler en çokta, Allah nekadar büyük? diye sorarlar...

Burada tek yapmanız gereken soyut kavramı somut bir şekilde ifade etmeniz.. örn:
- Allah okadar büyükki, baksana yıldızlar nekadar uzakta onları bile ayakta tuttuğuna göre demekki onlardan daha büyük.... gibi cevaplar verilmelidir,

Benim sıkça duyduğum sorulardan biride:
- Peki Allah hepimizi aynı anda nasıl görüyor?... bu sorudada aynı yöntemi kulanıp somut bir şekilde ifade ediyoruz örn:
- Bak! avucumda 5 tane karınca var onaların hepsini aynı anda görüp ne yaptıklarını biliyorum... gibi

- Öğretmenim allah kötüleri cehennemde gerçekten yakıyormu?
- Allah çocukları çok sever onları asla yakmaz, eğer sevmeseydi sana bukadar oyuncak verirmiydi sizler için bu şekerleri, çikolataları yaratırmıydı hiç?.. sadece büyüyünce kötü olan insanlar cehennemde otururlar, orada hiç birşey yok hep canları sıkılır oyuncak yok, ev yok, ağaçlar yok öylece boş boş otururlar onlar... gibi cevap verilip hemen ardından iyiliğin karşılığında ne verildiği anlatılmalıdır... örn:

- cenette çikolatadan evler var, çikolatasını yedikçe o yeniden eski haline geliyor hiç bitmiyor, orda canın pasta mı çekiyor kapat gözlerini hooop pastan önünde.. gibi isteyebilecekleri şeyleri örnek verip her istediklerinin orada olacağı anlatılmalıdır....

Cennet ve cehennem konuları çocukların yaşlarına göre anlatılmalıdır 7 yaşına kadar cehennem kötü insanların oturduğu bir yer olarak ifade edilmelidir...

Fırsatını bulduğunuz durumlarda Allahın çocukları nekadar çok sevdiğini anlatın. Gece uyumadan ona dua ettirip yarın sabah yastığının altına çikolata şeker göndermesini istetin. o uyanmadan yastığının altında süprizini hazır edip Allaha bağlılığını artırın...

Sonucu güzel biten her şeyin sonunda hep Allah seni çok seviyor bak gördünmü? diye sevgi bağını kuvvetlendirecek sözler söyleyin....

Başına kötü birşey geldiğinde Allah beni artık sevmiyormu? diyebilir bu durumlarda ise ona;
- sen dün kardeşini çok üzmüştün, bu yüzden olmuş olabilir.. gibi cevaplar verebilirsiniz....

daha detaylı bilgi için ÖZKAN ÖZE'nin kitabı Allahı merak ediyorum 1-2 yi okuyabilirsiniz, yazar açık ve net bir şekilde konuları ele alıp, özellikle çocuklar için net cevaplar vermiş...
kitabı buradan inceleyebilirsiniz...

ŞARKI:
Allah'ım tanımalıyım seni
Bilmeliyim Senin yüceliğini
Bilemezsem yazık bana
Sayamazsam sıfatlarını
Ah aman ah yazık bana
Vücud kıdem bekâ Vahdaniyet
Muhalefetün lil havadis
Kıyam bi nefsihi
Hayat ilim semi basar irade
Kudret kelam tekvin
Tanımalıyım seni
Allahım Seni çok seviyorum
Sana kul olmak istiyorum
( ellerim küçük daha)

23.10.2009

Çocuklara Peygamberimizi Nasıl Anlatmalıyız?



( siyeri, çocukların seviyesine nasıl indirebiliriz?)
örnek anlatım:

- Çocuklar siz peygamber efendimizi daha önce duydunuzmu?
- Evet / hayır
- Onun adını, annesini, babasını, dedesini nerede yaşadığını hayatını size anlatmamı istermisiniz? - Evet / hayır
- Öyleyse peygamber efendimizin doğumuyla başlayalım...Yıllar önce 571 yılında bir pazartesi günü peygamber efendimizin annesi Amine arkadaşlarıyla birlikte evde oturuyormuş.
Dedesi Abdulmuttalib kabenin etrafında yaşlı amcalar ile sohbet ediyormuş, babası Abdullah ise 3 ay önce vafat etmişti buyüzden babası oğlunu hiç görememişti...

Anne Aminenin birden sancıları başlamış, arkadaşları hemen Şifa doktoru eve çağırmışlar. Peygamber efendimiz dünyaya geldiğinde odası öyle aydınlanmışki şifa doktor ve annesi çok şaşırmış; bu bebek nekadar güzel hiç böylesini görmedik diyorlarmış.
Bebek okadar nurluymuşki bakanların gözleri kamaşıyormuş.Şifa doktor evden çıkıp, kabeye dede abdulmuttalibe doğru koşmaya başlamış.

- Müjdeler olsun ey abdulmuttalib erkek bir torunun oldu demiş.
Dede Abdulmuttalib sevinçle yerinden fırlamış, okadar mutluymuşki kabenin etrafında sofralar kurdurup fakirleri yetimleri doyurmuş..

Annesi Amine, dedesine gördüğü rüyayı anlatmış. Rüyasında oğlunun adını Muhammed koyulduğunu bu yüzden bu ismi koymaları gerektiğini söylemiş.
Dede Abdulmuttalib torununun adını Muhammed koyduktan sonra kabede hazırlattığı sofraların başına gitmişş, orada yaşlı bir amca dede abdulmuttalibe yaklaşmış;
- Ey Abdulmuttalib torunun olmuş, hayırlı bir evlat olur inşallah, bizi ona götürde hediyesini verelim demiş.

Dede Abdulmuttalib yaşlı amcayı evine götürmüş, yaşlı amca bebeği görünce güzelliğine hayran kalmış;
- Nekadar güzel ve nurlu bir bebek hiç diğer bebeklere benzemiyor izin verirsen sırtına bakabilirmiyim? demiş
Dede Abdulmuttalib çok şaşırmış;
- Neden sırtını görmek istiyorsun? diye sormuş. yaşlı amca

- Bu gece gökyüzünde bir yıldız gördüm, öyle büyük bir yıldızki, o yıldız ancak 1 kere gökyüzünde görünecekti, oda son peygamber hz. muhammedin doğduğu gece, bebeğin ise sırtında bir iz olacak o iz son peygamberin mührüdür. İşte büyüzden sırtını görmek istiyorum. demiş...
Dede Abdulmuttalib hemen muhammed bebeğin sırtını açıp göstermiş.Yaşlı amca Muhammed bebeğin sırtındaki Mührü görünce hemen dedesine dönüp:
- Ey Abdulmuttalib senin torunun ileride çok büyük bir peygamber olcak. diyerek müjde vermiş

*****
( Bu kısımdan itibaren sözlü diyaloglar kurularak annesinin, babasının, dedesinin ve doğumunu yaptıran ebenin adını sorabilirsiniz)
Çocuklar Mekkede havalar çok sıcak olduğu için, her yeni doğan bebeği uzak şehirlerdeki süt annelere verirlermiş. Mekke çok kurak bir yer olduğu için anelerin hiç sütü olmazmış. Bu yüzden havası güzel olan şehirlerdeki süt anneler gelip, para karşılığında bebeklere bakarlarmış.
Süt anne Halime çok fakir birisiymiş. Arkadaşlarıyla birlikte yola çıkmışlar. Onlar develeriyle önden giderken süt anne Halime eşeği yavaş gittiği için çok gerilerde kalmış.

Süt anneler zengin ailelerin çocuklarını alabilmek için hızlı hızlı önden gidip bütün bebekleri almışlar.Muhammed bebeğin babası olmadığı için onu kimse almıyormuş. Eğer alırsak bize kim para verecek onun babası yokki...diyorlarmış.
Süt anne Halime mekkenin sokaklarında düşünceli düşünceli dolaşırken karşısına bir teyze çıkmış; teyze ona Abdulmuttalibin evini göstererek,orada yeni doğan bir bebeğin olduğunu söylemiş.
Süt anne Halime eli boş dönemektense o bebeği alayım demiş ve Hz. Amineden Muhammed bebeği büyütmek için alıp yola çıkmışlar
Muhammed bebek medinedeki süt annesinin evine varınca, evde bereket artmış, hiçbirşey bitmek bilmiyormuş. Bahçesindeki hiç meyva vermeyen ağaçlar kat kat meyve vermeye başlamış. Hiç süt vermeyen kuzular gürül gürül süt akıtmış...

Süt anne halime Muhammed bebeğin gelişiyle gelen bereketin farkındaymış ona çok iyi bakmış. Kendi çocuklarından önce hep onun karnını doyurmuş.
Peygamber efendimiz hz. Muhammed 6 yaşına kadar bu evde süt kardeşleri Şeyma ve Abdullah ile birlikte oynamış. Artık büyüyünce annesinin yanına dönme zamanı gelmiş.
Süt anne Halime onu 6 yaşına kadar bakıp sonrada annesine teslim etmiş. Peygamber efendimiz onlardan ayrılırken çok üzülmüş süt kardeşleri şeyma ve abdullahı hiç unutmayacağına dair söz vermiş...

*****
şarkı:
571' de bir güneş doğdu


Adı muhammeddir ilk sözü ümmet
Babasıydı Abdullah
Annesiydi Amine
Süt annesi Halime
Doğdu cennet evine


Bastı 6 yaşına kaldı
Kaldı bir tek başına
Dedesiyle amcası
Hemen kanat gerdiler


40 yaşına gelince
Peygamberlik verildi
Allah birdir deyince
Putlar yere serildi

16.10.2009

Çocuklara Kuranı Öğretmek Zormudur?

Zeka seviyesi gelişimine uygun olan bir 6 yaş çocuğunun kuranı öğrenmesinde zorluk derecesi oldukça düşüktür, ancak normal zeka ve kavrama yeteneğine sahip olamayan özellikle 4-5 yaş çocuğu için, kuranı öğrenmek zor olduğu gibi bunu açıklamakda zordur... Ancak ben bildiğim birkaç açıklamayı paylaşmak istiyorum...

Sayın pedagog Nuray Yükselin açıklamalarına göre 4 yaşındaki bir çocuk sembolleri birbirine katarak okuma yazma yeteneğine sahip değildir... kuranı kerimde bu yöntemle öğretildiği için 4 yaş çocuklarına bu konu ağır gelebilir. Bu sebeple 5 yaşın tam ideal bir dönem olduğunu söylüyor...

4 yaş çocukları işiterek dua veya herhangi bir sureyi öğrenebilme kapasitesine sahiptir. İşitsel zekayı kullanarak duyduklarını hiç ummadığınız bir şekilde kavrayıp öğrenirler...

Çocuk eğitimcileri bazen aynı yaş grubundaki çocukların aynı seviyede gitmediğini görürler, örneğin 6 yaşındaki iki ayrı çocuk aynı öğrenim becerilerini gösteremeyebilir...

Kuran öğretimini zor kılan şey elif-ba.. dediğimiz cüz değildir. teşvik yetersizliği zamanın az olması, yanlış öğretim metodları yada yetersiz ilgidir...

Peki kuranı en güzel nasıl öğretebiliriz?

Öncelikle onlar kurnı öğrenselerde çocuk olduklarını unutmamalıyız. Cüz seçimi en büyük aşamadır, buyüzden aldığınız cüzün pedagojik usluba uygun olaması gerekir, ben pedagog Nuray yüksel ve Fatma bulut'un hazırladığı şadırvan yayınlarına ait kuranı öğreniyorum adlı kitabı tavsiye ediyorum..
buyrun buradan inceleyebilirsiniz...

Cüzün içinde benim en çok beğendiğim şey konuların görsel şölen içerisinde işlenmiş olması...
elmanın e-si bebeğn be-si telefonun te-si sepetin se-si... şeklinde somut bir nesneyle bağdaştırılmış olması ayrıca bir özellik...
örneğin: üstün harekesini çocuklara üstün diye değilde şapka diye verilmesi;
elif harfi, üstüne şapka gelmiş; artık ee olmuş gibi...
harfi, üzerine şapka gelmiş; artık ha olmuş gibi...
be harfi, üzerine öpücük gelmiş artık büü olmuş gibi...
tüm bu örneklemeleri yaparken ağız şeklinin uygun olması ayrı bir özelliği
not: çocuklarınıza kuranı öğretirken arada bir bu tarz boyama çalışmalarını ödül olarak verebilirsiniz....

15.10.2009

Din Eğitimi Çocuğa En Güzel Nasıl Verilir?


''Her çocuğu annesi bir fıtrat üzerine dünyaya getirir. Onun bu hali konuşma dönemine kadar devam eder. Sonra ebeveyni onu hristiyan, yahudi, mecusi veya müşrik yapar. Eğer anne baba Müslüman iseler çocukta Müslüman olur...''
hadis-i şerif

Günümüzde birçok ebevey, çocuğunun dini eğitimini alıp, dininden, paygamberine, namazdan, hadislere kadar bir çok konuyu öğrenmesini istiyor.

Çocuklara iyi bir din eğitimi vermek istiyorsanız, önce çocukların ruh halini ve gelişimlerini iyi bilmeli ve bu konuya dair eserler okumalısınız.

Çocukta din eğitimine başlamanın yaşı 3,5-4 yaştır.
Peygamber efendimizin çocuklara uyguladığı din eğitimi, bugünün pedagojik ve psikolojik uslubuyla karşılaştırdığımızda bilimsel olarak oldukça uygun.

Çocuk psikolojisinde anne-babanın ve eğitimcinin verecegi bilgilerle donanmış olması gerekir.
Bilgileri verirken çocuğa kolaylaştırıp, çocuğun seviyesine indirmek zorundasınız. kıyaslama kıskandırma ve tehdit gibi büyük hatalara kesinlikle düşmeyin.

peygamberimizin bu konuda;
''İnsanlara derecelerine göre davranın''
''İnsanların anlayabilecekleri şekilde konuşunuz''
... gibi iki güzel hadiside bunu tasdik etmekte.

Eğitimde kolaydan zora doğru, azar azar ilerlemek çok önemlidir. sinir ve asabiyeti bir kenara bırakıp musamaha göstermelisniz. Kolaydan zora doğru derken örn:
önce ALLAH sonra LA İLAHE İLLALLAH gibi. diğerbir örn:
-subhaneke duasından sonra tahıyyat yerine salli barik dularını öğretin...

Tüm bunları öğretmeden önce ona ALLAH sevgisini aşılayın. Onlara ibadetlerinizle örnek olup her fırsatta ALLAHIN çocukları çok sevdiğini söyleyin... Bu konuyu anlatırken asla korku yoluyla vermeyin örnğ:
-ALLAH seni taş eder! kör eder, cehenneme atar gibi ifadeler kullanmayın!...
bunun yerine:

-ALLAH seni nekadar çok seviyor bak sana ev vermiş anne-baba vermiş oynayabilmen için oyuncak vermiş, çok sevdiğin çikolata şekerleri vermiş'' gibi hali hazırda var olanı söyleyip düşünmesini sağlayın...

Merhametinden daha çok cezalandıran bir ALLAH anlatımından uzak durmaya özen gösterin..
örn:
- Gördünmü bak! sözümü dinlemedin düştün ALLAH seni cezalandırdı...
- Besmele çekmezsen öyle boğazında kalır işte!..bu cümleler yerine;
- Bir daha ki sefere besmele çekersen yemek boğazında kalmaz! gibi ifadeler kullanın.

Ceza veren bir Allah'ı çocuk nasıl sevebilirler ki? bunlar çocuğun anlayış seviyesine oldukça uzaktır.
Çocukların bizleri model aldığını unutmadan, kullandığımız kelimelere dikkat ederek, her halimizle ona bir şeyler öğrettiğimizi eğer ki bizler unutmazsak zaten bir çok şeyi vermiş olacağız...

''HER ÇOCUK ANNE VE BABASININ KOPYASIDIR'' diyerek sevgi ve saygılarımı sunuyorum, hoşça kalın, çocuklarınıza hoşca bakın..

9.10.2009

Çocukta Yetenek Keşfi...


Çocuklar yenetenekleri ile doğarlar. Her doğan insanda mutlaka bir yetenek vardır, önemli olan bu yeteneğini keşfetmektir. Her çocuğun yeteneği şifreli bir mücevher kutusu gibidir, şifreyi çözmek ise yetişkinlerin görevidir. Bu şifre nezaman çözülürse, çocuk ozaman başarılı ve mutlu olur.

Toplumumuzda, çocukların yeteneklerini keşfetmek için testlere başvurulmaktadır. Oysaki testler anlık durumu ve o anki performansı ölçebilir. Çocukların yeteneklerini keşfetmek için en isabetli yol, uzun süreli yapılan gözlemdir.

Çocukların yeteneklerini keşfedebilmek için ya ortam hazırlanmalı yada yetenek geliştirme merkezlerine başvurulmalıdır.

Evde aile ortamında çocuk anne-babayla 'El beynin uzantısıdır' ilkesinden yola çıkarak onların el becerilerini geliştirici çalışmalar yaptırılabilir... Örn: hamur, kil çalışmaları, kağıt kesme ve yapıştırmaları, atık materyal çalışmaları, serbest resim çalışmaları vs. yaparak üretici olmalarına fırsat verilmelidir.

Çocuklara herşeyi hazır olarak asla sunmayın!...

Bir köy çocuğu oyuncağını kendisi hazırlayıp, o işe ruhunu katar. Bu sepeple yaptığı oyuncak onu mutlu eder...
Günümüzde ise hep hazır oyuncak kullanan çocuklar hem mutsuz hemde yeni oyuncak peşindedir.

Bu durumda Anne-babanın görevi, çocuklara kendilerini keşfetmeleri için fırsat tanımasıdır..
Çok basit bir eser olsada ürettiği her şeye değer vermelisiniz, böylece kendilerine güveni artmalıdır. Oyunlarda onları çok iyi gözlemlemelisiniz, özellikle grup oyunlarında yetenek özelliklerini anlayabilirsiniz...

Genele bakıldığında kızlar; sanatta, estetikte, sözel alanda..
erkekler ise; matematik, fen, müzik, alanında daha başarılıdırlar.Kızların sağ beyinleri, erkeklerin ise sol beyinleri daha çok çalışır.

Beynin sağ lobu; hayal gücü ile ilgilidir. Sol lobu ise; matematik, mantık gibi akademik becerilerle ilgilidir. Önemli olan sağ ve sol lobu harekete geçirmektir. Tarihte başarılı insanlara bakıldığında hem sağ hemde sol lobu kullandıklarını görürüz.

Günümüzde çocuğa verilecek dersler ve kazandırılacak beceriler farklıdır. örn: bir şarkıyı işiterek öğreniyorsa doğayla ilgili bir konuyu bizzat temas ederek dokunarak öğrenebilir. Bu yüzden iletişim bilgileri çocuğa mutlaka öğretilmelidir...

Onların karar verme, problem çözme becerilerini geliştirmelisiniz. kısacası çocuğunuzu tanımalı, anlamalı ve kendilerini keşfetmeleri için bol imkanlar sağlamalıyız...

not: kağıt kesme yapıştırma yada atık materyal çalışmalarının örnekleri için net üzerinden araştırma yapabilirsiniz...

19.09.2009

Bayramınız kutlu olsun!

Hepinize mutlu ve huzurlu bayram günleri diliyorum...

20.08.2009

Uyku Düzeni


Ailelerden en sık duyduğumuz bir problemde çocukların geç saatlere kadar ayakta kalmaları, bu konu hakkında seminerlerden ve işin ehli uzmanlarından not defterime yazdığım bir kaç dip notu paylaşmak istiyorum...
3-6 Yaş arasındaki çocuklarda uyku problemi ailede gergin iletişimin yaşandığı diğer bir sürecin olduğunu söyleyen uzmanlar, çocukların özellikle 3 yaşından sonra uyumamak için çeşitli bahaneler bulmaya çalıştıklarını, bu durum karşısında zekalarını en üst seviyeye çıkardıklarını belirtiyorlar...
Bunlar özellikle çocukların ebeveynlerine kabul ettirebilecekleri bahanelerdir
örn;* sık sık wc gitmek isteği,
* su istekleri,
* ikinci bir masal istegi gibi vs. bahaneleri kapsar
Çocuklar kabul ettirebilirim düşüncesine, ebeveynlerin istikrar sağlamadıkları kararlar sonunda varırlar...
Eğer yatış vakti ile ilgili kurallar, kesin olarak koyulmaz ve uygulanmazsa, çocuk her gece geç saatlerde yatıp, gelişimi için gerekli olan süre miktarınca uyumayacaktır....
Eğer çocuğunuda uyku problemi olduğunu düşünüyorsanız:

*akşam yatış, sabah kalkış saati belli olmalıdır.. gerekirse hafta sonlarıda uygulanmalıdır
*akşam yatma saati gelmeden çocuğunuzla mutlaka belli bir süre birlikte geçirin
*yeme, içme wc gibi bedensel ihtiyaçlarını gidermesini sağlayın.... eğer çocuğunuz bedensel ve psikolojik ihtiyaçlarını gideremezse uyuması problem olacaktır.
*gün içerisinde yeterli enerji harcamasına olanak sağlayın
*en sevdiği nevresim oyuncak ayı gibi sizden ayrı kalabilmesini sağlayacak şeylerle uyumasına izin verim
*uykudan önce kola çay gibi kafeinli içecekler vermeyin
*yatırdıktan sonra arasıra kontrol edin güven kazanıp erken uyumasını sağlar.
*uyku öncesinde enerjisini arttıracak oyunlardan kaçının.
*uyku konusunda koyduğunuz kurallarda istikrarlı olup, uyguladıklarını ödüllendirin...

Çocuklar büyüdükçe daha az uykuya ihtiyaç duyarlar. Geçen yıl ile bu yıl arasındaki uyku değişiklikleri normaldir. 3 yaşındaki bir çocuğa 12 saat gece uykusu 1-2 saat gündüz uykusu yeterlidir4-5 yaşındaki bir çocuğa ise 12 saat gece uykusu yeterli olup gündüz uyku ihtiyacı hissetmeyebilirler....

9.08.2009

Çocuklarda Yemek Problemi....

Çocuklar için yemek sıra dışı bir eylem değildir aksine fizyolojik bir ihtiyaçtır...
Maalesef anneler duygusal içgüdüler ile çocuklara baskı uygulayıp yemek problemini oluşmasına sebep oluyorlar.
Yemek her insanın belli aralıklarla ihtiyaç duyduğu bir beslenme türüdür. Çocuklarda acıkırlar doğal olarak belli aralıklarla yemek ihtiycını hissederler...

eğer çocuğunuz öğün vaktinde yemeğini yemiyor ise;
* ilk olarak gelişimine bakın boyu kilosu ve zekasında yaşıtlarına nazaran gerileme varmıdır

* var ise ilk olarak fiziksel tedavi yollarına başvurun

* yok ise, psikolojik destek alın

* kesinlikle baskı uygulayarak yedirmeyin... bu durum çocuklarda inat duygusunu geliştirip bir müddet sonra belli başlı sebze-meyvelerden iğrenmeye başlar.

* yemekte her çeşitten 1 kaşık da olsa yemesini sağlayın... tek yemekle tek besin almasındansa çeşidi bol tutup az yemesi daha önemlidir

*bir yemekte seçici davranıyor ise ona farklı olan bir seçenek daha sunun ve ikisinden birini seçmesini sağlayın böylece bilinç altında ikisinden birini seçmeliyim duygusu gelişir

*yemek yaparken onlarında fikrini alın

*yemeğini yemeden kalkarsa asla tabak elinizde peşinden koşmayın... eğer alışırlarsa ilginizi çekmek için daha sonra bu yola başvuracaklardır

*bir sonraki öğüne kadar acıkınca abur cubur gıdaları tüketmesine izin vermeyin... ve bu kararda istikrar sağlayıp kararınızdan dönmeyin
*eğer bir sonraki öğüne kadar birşey yemiyor ise ve öğün vakti hala yemiyor ise ısrarcı olmayınız psikologlar 7 güne kadar beklemenizi öneriyor...

kısacası yemek problemleri ebeveynlerin tutucu davranışları sonrasında meydana çıkar....Yemek gibi bir ihtyacı eziyete dönüşmesindense eğlenceli hale getirmeye çalışın...

12.07.2009

Anaokulu Şartmı?...

Anaokulu şartmı?....

Eskiden mali durumu iyi olan ailelerin tercih ettiği, neredeyse zor bulunan bir kurum halindeydi çocuk yuvaları...
Her geçen yıl özellikle türk inasanın kültür seviyesinin yükselmesi, çalışan annelerin sayılarının bir hayli artması günümüzde anaokullu çocukların sayılarını arttırdı...
Çocukların Anaokuluna erken yaşta gönderilmesine karşı yüksek tabuları olan ebeveynlerin, çocuklarının hangi gruba girdiklerini iyi bilmesi gerekiyor.
Günümüzde kereş ve anaokulları ayrı sistem üzerinde eğitim vermekte, kreşler daha çok 0-3 yaşlarından oluşan oyun grubu adı altında geçen kurumlardır.
Kazandırılan hedefler sosyalleşmeden sorumluluğa kadar oldukça geniş bir eğitimi kapsar. Tüm bu eğitimler oyun yoluyla verilip gözlem yoluyla tasdik edilir...
Bir ebeveyn çocuğuna tüm bu vasıfları aile ortamında kazandırabildiği takdirde kreş anaokulu gibi şart değildir...
( türk aile kültüründe bu vasıfları çocuğa aşılamak oldukça kolay)

Avrupada çacukların okula başlama yaşının 3 olması türk insanlarını görüş ayrılığına sürüklüyor ancak net bilmediğimiz birşey varki 3 yaşında başlayan çocuklar kindergarden denilen sistem üzerinden yani günde 2 saat gibi bir süreliğine gönderiliyor, Bu zaman zarfında sadece oyun gibi sosyal aktivite yapılıyor...
Anaokullarında 5-6 yaş çocuklarının aldığı eğitim ilerideki tüm haytlarını etkileyecek bir eğitimdir...

5 yaşındaki çocuk hayatında en çok soru sorduğu dönemdedir, sorularına cevabı işinin ehli eğitimcilerden alması kadar olgun bir davranış yoktur.
Aynı zamanda 3 yaşında başlayan sosyallikleri gelişme sağlayıp kas gelişimine önemli aşamalar kaydederler. Sosrumluluk bilinçleri artar toplumiçinde kurallı yaşamayı öğrenirler... Tüm bunlar hem fiziki hemde zihinsel gelişimini etkileyen faktörlerdir...

6 yaşında çocuk için anaokulu %100 şart!.. hatta geç kalınmış bir eğitim bile denilebilir... bu yaş grubunun anaokulunda öğrendikleri en önemli bilgilerden bazıları fen, doğa, mat.,geometrik şekiller, sayı yazma-sayma, okula hazırlık çalışmaları gibi çok önemli konulardır. 5 yaşında kazandırılan tüm davranışlarla birlikte yeni kişiliklerini keşfedip yavaş yavaş kavuşurlar... eylül ayındaki bir 6 yaş çocuğuyla haziran ayındaki 6 yaş çocuğunda bu durum gözle görülür derecede farkedilir.

Anaokuluna hiç gitmeyen bir çocuk ilk okula başladığı dönemde sınıf içinde, anaokuluna gitmiş olan arkadaşlarına nazaran daha pasif, çekingen, algılama kuvveti daha düşük olur. Bu durumlar gerekli sosyalliği kazanamadığı ve zeka geliştirici pratiklerde bulundurulmadığından kaynaklanır...

Oysaki anaokullarınde günde en az 1 defa zeka geliştirici oyun vs. gibi aktiviteler yapılır, 9 ay 20 günden hasaplıyacak olursak 180 kere pratik yapılmış olur, her gün mutlaka kas geliştirici faaliyetler yapılır en önemlisi sürekli gözlem altındadırlar..
vel hasılı kelam anaokuluna giden çocuklar ileride egosu tatmin ama özgüveni gelişmiş, sorumluluk sahibi, problemlerini çözebilen, toplum içinde saygı duyulan kişilerdir....

4.06.2009

ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN

Çocuğun gelişimindeki en önemli davranışlardan birisi ÖZ GÜVEN;
Bu duyguyu geliştirmenin bir çok yolu vardır ancak ben temel olan bazı davranışları paylaşmak istiyorum.

1-her ne olursa olsun iyisiyle kötüsüyle düm davranışlarına karşı ona sevgi göstermek,
2-Size karşı veya cevrenizdekilere karşı yanlış bir davranışta bulunup ona sinirlendiğinizde agrasif tutumunuzun sebebi olduğunu ben mesajıyla iletmek.
3-Çocukların duygularını önemsemek.
4-Bazen yapamıyacakları şeyler dahi olsa onlara sorumluluk vermek.
5-Çocukların özel eşyalarına mümkün oldukça karışmamak.
6-Onlara sevginizi hem sözel aynı zamanda fiziksel olarak ifade etmek örneğin iletişimde en etkili noktalardan biri onlarla konuşurken aynı mesafede göz göze gelip ensesini sıvazlayarak konuşmaktır.
7-Sorularına cevap verirken asla çelişki içinde bulunmamalısınız en net ve açık haliyle tatmin edici cevaplar vermelisiniz bu durum çocuğun size güvenmesinide sağlar.

not: Ben mesajı;
örneğin: Akşam eve geldiniz ve çok yorucu bir gün geçirdiniz, yorgunsunuz çocuğunuz sizinle oyun oynamak istiyor, ancak siz çocuğun bu durumu anlamamasına kızıyor ve..
- neden anlamak istemiyorsun sana oynayamam diyorum vb. gibi çocuğun;
(ben annemi çok üzüyorum onu sinirlendiriyorum) tarzı düşüncelere sevk eden diyaloglar yerine, sorun sizden kaynaklanıyormuş gibi;
- bugün çok yorgunum (ben) seninle oynamak isterim ama şu an bunun için kendimi hazır hissetmiyorum...
gibi cevaplar verilmelidir....

25.05.2009

ATMA TÜRKÜ...

Atma türkü:
oyun 2 ozan tarafından oynanıyor sarı ve kara ozan...
aralarda ellerindeki sazla playback yapıyorlar...
1 ozan:
aldım sazı elime tıngır mıngır çalarım
sevgili sarı ozan sana selam sunarım
2 ozan:
selamın başım üstüne selamını alırım
birdaha selam verme taş kafanı kırarım
1 ozan:
bana taş kafa dersin demekki iyi kafam var
sende oda yok gibi içi dolu saman var
2 ozan:
saman deyip geçersin saman faydalı birşey
saman olmasaydı senin gibiler ne yer
1 ozan:
adam adam değilki sanki soğan çuvalı
eline vermek gerek saz yerine kavalı
2 ozan:
sen sazdan ne anlarsın görsen odun sanarsın
zaten kendin odunsun kibrit çaksam yanarsın
1 ozan:
bana bak sarı ozan bana artistik yapma
evde karından dayak yersin burda hiç hava atma
2 ozan:
ozan fazla konuşma herkes bizi dinliyor
yanıma fazla yanaşma ayağın pis kokuyor
1ozan:
ayağım temizdir ayağıma laf atma
bana inanmıyorsan işte ayak gel yala
2 ozan:
helal olsun ozanım sen çok büyük yazarsın
sana laf yetişmez sen kitap gibi yazarsın
1 ozan:
çok sevgili dostum sende az değilsin
kara ozan karsında saygıyla eğilsin
2 ozan:
maksat dostluk muhabbet ülkem saygıyla dolsun
bu dostluğu bozanlar allahından bulsun....
........... birde bu sıralar pek bir favori olan ıspanaklı yumurta:)))...........

24.04.2009

ANAOKULUNDA YAŞLARA GÖRE BELİRGİN ÖZELLİKLER

Pedagog Nuray Yüksel, Psikolog Ayşegül Akdemir' in
seminerlerinden alıntılar...
3-4 YAŞ:
*Güven duygusu başlar,
*Ben merkezcidirler. ( bu durum normaldir)
*Sosyalleşmeye başlarlar ( çevrelerini keşfeder, soru sormaya başlarlar)
*El becerilerini kulanmaya başlarlar.
*Resim yaparlar (sayfada bir organizasyon kuramazlar)
*Ona kadar sayabilirler.
*Wc eğitimi almış olmaları gerekir (wc eğitimi için çocukların belirli bir bedensel olgunluğa gelmesi gerekir bu zaman 18 ay ile 24 ay arasında değişebilir.)
*Yemekleini kendileri yerler.
3 yaşındaki bir çocuğa bol bol hikaye okunmalıdır. Onlarla konuşurken kullandığınız kelimelere çok dikkat etmelisiniz. Oyuncak olarak puzzle, büyük lego, geometrik şekiiler verilebilir.

5 YAŞ
*4 Yaştaki tüm özelliklerle birlikte
*Kalem makas tutabilirler
*Çok fazla soru sorarlar ( en çok soru sordukları yaştır.)
*Materyalleri kullanırlar
*Geometrik şekilleri öğrenebilirler.
*Dil gelişimi daha rahattır.
*Şiir şarkı ezberleyebilirler.
*Sayıları sayabilirler.
5 yaşındaki bir çocukla benim aramdaki uzaklık bir adımdır, 5 yaşındaki bir çocukla yeni doğmuş bebeğin arasındaki uzaklık korkunçtur....L.Tolstoy
6 YAŞ
*Daha çok şeyleri kavrayabilirler
*İkametlerini ezberleyebilirler.
*Günleri ayları kavraya bilirler.
*Çizgi çalışmaları yapabilirler.
*72 ayı doldurduklarında okula başlayabilirler
yaş hesabı bu günün tarihini tersden başlayarak yazılır,
doğum tarihi de ters olarak yazılır bugünden doğum tarihi çıkarılarak kaç yaş kaç ay kaç gün olduğu bulunur.

örn:
yıl ay gün
08. 02. 14 bu günün tarihi
03. 09. 20 doğum tarihi
= 4 yaş 04 ay 24 günlüktür

ANAOKULUNDA YILLIK PLAN

5-6 Yşındaki bir çocuğun anaokulunda öğrendiği genel konular.
ilk olarak :
OKULUM: okulun genel bölümleri gezdirilip tanıtılır, okulun kurallarından bahsedilir. Bu konuya uygun şarkılar şiirler oyunlar öğretilir.
Şarkı:
Sonbahar geldi leylekler uçtu
Okul acıldı koştu çocuklar,
Eylül Ekim Kasım mevsim ayları
Memiş dayı eker boş tarlaları...
Oyun:
Kim yok? uyunu. öğtrm. çocukların gözlerini kapamasını ister. çocuklardan bir tanesini dışarıya çıkartıp, arkadaşlarının kimin çıktığını bulmasını ister.( ilk günlerde bu oyun çocukların arkadaşlarını daha erken tanımasına yardımcı olucaktır.)

BEN KİMİM?: kızmı erkekmi olduğu benimsetilir, duygulardan bahsedilir, duyu organlarımız kavrtılır konuya alakalı faaliyetler seçilir.
Şarkı:
Ben bir elma kurduyum kıvrıla kıvrıla yüzerim
'' '' '' '' '' ''
içime yarmaz kurt düştü kurtlar başıma üşüştü
'' '' '' ''
Gıd gıd gıd nariniri nayy, gıd gıd gıd nariniri nayy..
Oyun:
Ses tanıma.. öğtr. çocuklardan birini ebe olarak yanına alıp, arkasını döndürür. diğer bir arkadaşını çağırırıp arkasında cik cik diye ötmesini ister, seçilen ebe çıkan sesin kime ait olduğuu bulmaya çalışır...

BEN VE AİLEM: ailnin kimlerden oluştuğunu , isimleri kardeşleri akrabalarının kimler olduğu, evin bölümleri adres tel. öğretilir.
Şarkı:
Annem bana bir bebek aldı
Yanakları al al dı..
Gözleri boncuk mavi Saçları kumraldı
Ben bebeğimi çok severim,
Şekerle beslerim,
Yaramazlık yapınca , şekerde yok derim.
Bir gün gittik addaya çikolata almaya,
Yolumuzu kaybettik, başladık ağlamaya,
Ordan geçen bir polis amca yolumuzu gösterdi,
Bundan sonra addaya gitmek yok dedi..
Sordum bir gün arıya, yokmu senin bir yuvan?
Vızıldayıp gösterdi, bana koca bir kovan
Dönüp sordum serçeye, ya seninki nerede?
Cik cik dedi benimki, dal üstünde tepede...
Oyun:
Kurt baba... çocuklar halka oluşturur içlerinden biri kurt baba seçilip ortaya alınır. Etrafındaki çocuklar: ormanda gezer iken kurt babaya rastladım ben, kurt baba kurt baba napıyorsun?.. derler
kurt baba: kitap okuyorum vs. cevaplar verir.
çocuklar tekrar aynı nakaratı söylerler.
kurt baba: dişlerimi fırçalıyorum der.
çocuklar tekrar aynı nakaratı söylerler.
kurt baba: sizi yiyicemmmm diyerek çocukları yakalamaya çalışır.

MEVSİMLER: sonbahar kış ilk bahar yaz mevsimlerinin özellikleri, giysileri, meyveleri yaprak değişikliği vs. kar, yağmur, güneş, rüzgar konuyla ilgili faaliyetler yapılır.
Şarkı:
Yağ yağ yağmur, tarlada çamur
Ver Allahım ver, dolu dolu yağmur...

haydi gelin çocuklar kardan adam yapalım
' '' ''
Burnuna havuç, gözüne kömür, başına şapka takalım
Birde atkı bulalım boynuna şöyle saralım
İşte bu kardan adam, nede güzel bakıyor...
Oyun:
kutu kutu pense... çorap oyunu... çoçuklar panduflarını çıkarıp ortaya koyarlar hepsini karıştırırlar öğretmenleri 1.2.3 diye komut verdiğin de ilk önce aykabısını giymeye çalışırlar..

HAYVANLAR VE BİTKİLER: Doğadaki hayvanları vahşileri
evcilleri, bitkileri mevsimlik bitkileri ağaçları tanıyabilmeyi kavrarlar konuya ilişkin faaliyetler yapılır.
Şarkı:
Ceviz adam şip şap şop
Burnu uzun lü lü lüü
Karnı davul güm güm güm
Kaşı keman gıy gıy gıyy
Saçı rüzgar vuu vuuuu vuuğ
Bize güler hah hah haaa

MESLEKLER: Mesleklerin çeşitlerini öğrenip tanırlar. konuya alakalı faaliyetler yapılır.
Şarkı:
Ellerimiz le şap şap şap
Ayaklarımızla rap rap rap
Saçları lüle lüle, etekleri pile pile,
Doktor sana ne dedi, 5 yumurta ye dedi yemedin içmedin,
Ah sancım vah sancım ölüyorum doktorcuğum..
Oyun:
Sandalye kapmaca...
bunların yanı sıra fen ve doğa etkinlikleri, sanat etkinlikleri ve müzik etkinlikleriyle plan zenginleştirilmeli....

23.04.2009

ÇOCUKLARDA DİSİPLİN

Disiplin çocuklara kazandırması gereken en önemli davranışlardan birdir. Disiplin kavramı 3 temelden oluşur.
1-Sevgi
2-Benlik değeri
3-Başkalarını anlama
Disiplinin kelime anlamı katılık ve sertliktir. Disiplin çocuklara istenilen davranışı öğretme ve kendini denetlemedir.
Dayakçı anne ve babalar çocuğa zayıf bir ahlak gelişimi sağlar. Çocuk kendini hafife alır. Çocuğa bir davranış kazandırmak isterken, aksine ters tepecektir...
Yetişkinlerin koyduğu kurallar çok açık ve net olmalıdır.Çocuk sizin söylediğinizi bir daha düşünmemelidir. Mümkün oldukça açık ve anlayabileceği cümlelerle konuşulmalıdır. Emirler çocuklar üzerinde ters tepkilere neden olur. Mümkün mertebe emirden kaçının, başvracağınız son çare olsun...

örneğin:
- Hemen oyuncaklarını topla!.. emir verilirse çocuktan gelecek tepki;
- Hayır toplamıyacağım!.. gibi cevaplar olur... emir vermek yerine bilinç altına emir mesajı gönderebilirsiniz. örn:
- Oyuncaklarının yeri burası toplarken buraya yerleştire bilirsin.. gibi
eğer bu şekilde dile getirilirse çocuk yapması gereken görevi benimsiyecektir...
Hala ne demek istediğinizi anlamadıysa, açık bir şekilde ne demek istediğinizi söyleyebilirsiniz... Durum netlik kazanmıyorsa onu çok sevdiği bir şeyden mahrum edebilirsiniz....
Her çocuk aynı hitabet şeklinden anlamaz bu yüzden çocuklar arasında anlayış farklılıları olabilir. örn: bir çocuğunuza sert bakışlar yetiyorsa, diğeri bu bakışları dikkate almayıp aynı davranışa devam edebilir hatta daha ileri gidip sizi kullanabilir.
Disiplini sağlarken ilk başvurmamız gereken durum yumuşak bir dille yaklaşım olmalıdır, onun hizasına inerek ensesini sıvazlayarak konuşun... hala farketmiyorsa ses tonunuzu yükseltmelisiniz. Ses tonunun yükselmesinden maksat, konuşurken kurduğunuz cümlede bazı kelimeleri inişli çıkışlı olarak yüksek sesle söyleyip, dikkatleri üzerinize tolamktır. örn:
- Ayşecim eğer oyuncaklarını toplamazsan çok sevdiğin bebeği kaldırmak zorunda kalacağım! gibi...
4-5 yaşındaki çocuklar hayatlarındaki en inatçı dönemini geçirirler, neredeyse herfırsatta inatlaşıp sizin söylediğinizin tersini yapmaya çalışırlar. İnatlaştıklarını farkettiğiniz durumlarda üzerlerine gitmeyin, ne yapsanız boşa çıkacaktır. Serbest bırakıp kendilerinin dönmesini sağlayın...
Zor ve şiddet kullanarak davranış kazandırmayı amaçlayan anne-baba
a-Çocuğun kendilerine karşı öfke korku ve kızgınlık içinde olmasına sebep olur.
b-Çocuğa saldırgan olmayı ve sorunları şiddet yoluyla çözmeyi öğretir.
c-Zayıf vicdan ve ahlak gelişimine neden olur
Disiplin kurallarını belirlerken sevgi çercevesi içinde olmayı ihmal etmeyin, çocuklar disiplini öfke ve sertlik olarak algılamasın....

OKUL ÖNCESİ ÖĞREME VE ÖĞRETME METODLARI


0-6 Yaş gruplarında çocuklara kazandırılmak istediğiniz alışkanlıkları 5 duyu üzerinden aktarmalısınız.
1-Konuşma
2-Dil
3-Görme
4-Tat
5-Dokunma
3 yaşındaki bir çocuğun dikkat süresi 5 dk.
4 yaşındaki bir çocuğun 7-8 dk.
6 yaşındaki bir çocuğun ise 10 dk.dır
Öğretim esnasında çocukların bulundukları mekan çok önemlidir. Mümkünse mavi, kırmızı, yeşil, sarı ve truncu gibi sosyalleştiren rahatlatıcı renkler kullanılmalıdır. Oturtma sisteminde en etkili yöntem hilal şeklidir.
Çocuklar ne olursa olsun samimi iletişim kuran öğretmenlerden verim alırlar. İletişimin temel kurallarından biri karşınızdaki çocuğa saygı duyup, gerçekçi ve doğal davranılmalıdır.

İletişim sadece konuşma değildir,
NE söyleyeceğini
NEREDE söylemenin uygun olduğunu
NE ZAMAN söyleyeceğini düşünmektir.